Modernlik, hayata dair her alanı kuşatan bir olgudur. Yaşadığımız mekanlar onun tarafından biçimlendirilmiş, gündelik hayatımız onun tarafından belirlenmiş, toplumla paylaştığımız değerler onun tarafından icad edilmiş durumdadır. Bu durumla, modernlikle sorunlu olmak; hayatın her alanına sinmiş, her şeyi kuşatmış bir yaşam tarzıyla karşı karşıya olmak anlamına gelir. Bu bağlamda modernlikle sorunlu olmak, karşı-modern olmak değildir. Karşı-modern, modernliğin ürünüdür. Tarihsel süreklilikte bir kırılmanın, kopmanın bir sonucudur. Karşı-modern; modernlikle sorunu Batı-karşıtlığı/kapitalizm ile sınırlı olan bir moderndir. Modernlik ise Batı-karşıtlığına ya da kapitalizme indirgenemeyecek bir olgudur.
Modernlikle sorunu olmak dindar olmaktır.
Modernlikle sorunu olmak, din ve dünyayı ayırmamaktır.
Modernlikle sorunu olmak, dünyanın kutsallığının, öte dünyanın bu dünyadan uzak olmadığının farkında olmaktır.
Modernlikle sorunlu olmak, her şeyi kuşatan modernlik içinde “yabancı” olmaktır.
Modernlikle sorunlu olmak “gurbette” olmaktır.
Modernlikle sorunlu olmak, kalabalıklar arasında yalnız olmaktır.
Modernlikle sorunlu olmak; “Yerel” değil “yerli” olmaktır.
Modernlikle sorunlu olmak, her şeyin tartışmasız birer kanun gibi sunulduğu sahnede beklenen oyunu oynamamaktır.
Modernlikle sorunlu olmak, modern kutsallara karşı imansız olmaktır.
Modernlikle sorunlu olmak, modern dönemin ürünü, icad edilmiş geleneklere sahip çıkmamaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder