3 Mart 2010 Çarşamba

Cevşen Şerhi




Cevşen kelimesi, sözlükte, “bir tür zırh, savaş elbisesi” anlamına gel­ir. Te­rim olarak ise, Ehl-i Beyt tarikıyla Hz. Peygamber`e nisbet edilen ve “Cev­şenü`l-Kebîr” adıyla ün salmış bir duadır. Ehl-i Beyt İmamlarından Musa el-Kâzım, Cafer-i Sadık, Muhammed el-Bakır, Zeynelabidîn, Hz. Hüseyin ve Hz. Ali (Al­lah hepsinden razı olsun) tarikıyla Hz. Peygamber`e ka­dar ulaştırı­lır.



Kaynaklara göre, Asr-ı Saadet`te cereyan eden savaşlardan birin­de, muharebe­nin kızıştığı ve üzerindeki zır­hın kendisini fazlasıyla sıktığı bir sırada Hz. Pey­gamber (a.s.m.) ellerini açarak Allah`a dua et­miş, bunun üzerine gök kapıları açılarak Cebrail gelmiş ve “Ey Muhammed! Rabbin sana selâm ediyor ve üzerindeki zırhı çıkarıp bu duayı okumanı istiyor. Bu dua hem sana, hem de ümmetine zırhtan daha sağlam bir emniyet sağlayacaktır” demiş­tir.



Peygamberimizin (a.s.m.) binlerce dua ve münâcaatından benzersiz bir dua olan ve çok geniş hakikatleri içine alan Cev­şen, Yüce Allah tarafından Pey­gam­berimize vahyedilmiş geniş ve şümullü bir duadır. Cenab-ı Hak­kın yaklaşık bin ismini içine alır. İsim ve sıfatlarıyla Rab­bi­mi­zi bize tarif eder.



Bu duada Cenab-ı Hakk`ın isimleriyle; insan, kâinat ve âhi­ret arasında mükemmel bir irtibat kurulur. Hatta Resulullah`ın peygamberliğine en büyük delillerden bir tanesidir. Çünkü ancak ve ancak Allah`ın elçisi olan bir zat, Rabbini bu kadar kesin, doğru ve hiç kimseyi taklit etmeksizin ta­rif ve tavsif edebilir.



Cevşen`i daha yakından tanımak, daha fazla istifade edebilmek için geniş açıklamalara ihtiyaç vardır. Bu açıklamaların da sağlam ve güvenilir kaynaklardan istifadeyle ortaya konulması elzemdir.



İşte bu zarurete binaen, Prof. Dr. Abdülaziz Hatip tarafından azamî hassasiyet ve titiz çalışmalarla 10 yıl gibi uzun bir sürede hazırlanan, bine yakın İlahî ismin şerh ve izahını ihtiva eden “Cevşen Şerhi” bu muazzam duadan daha fazla istifade imkanı sağlamaktadır.



Bu eser başta Allah`ın yüce kelâmı Kur`ân-ı Kerîm ve Hz. Peygamber`in (a.s.m.) Hadis-i Şerifleri olmak üzere, temel İslam kaynaklarından, Arapça ve Osmanlıca sözlükler ve Bediüzzaman`ın başlı başına bir Cevşen açılımı niteliğindeki Risâle-i Nur Külliyâtı`ndan istifade edilerek hazırlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder