Tercüme: Prof. Dr. Abdülaziz Hatip
“Sahife-i Seccadiye” adıyla tanınan bu eser, bir duâ kitabıdır. Ancak, aynı zamanda İmam Ali Zeynelabidin`in, hayatın maddî ve manevî her cephesiyle ilgili görüş ve kanaatlerine ilişkin bilgiler ihtiva etmektedir. Yüce Allah ve sıfatları hakkında bilgi, Allah`a karşı hamd ve şükür görevinin yerine getirilmesi, dünyanın mahiyeti, dünya malı ve zenginlik, ibadet hayatı, anne baba ve çocuklara karşı görevler, şeytana karşı alınacak tavır, günah ve tövbe, hayat ve ölüm, Cennet ve Cehennem, amel defteri ve hesap, kul hakkı, güzel ve kötü ahlak vs. ile ilgili görüşlerini güzelce yansıtmaktadır.
Eserin lafızlarının güzelliği, mânâlarının etkinliği, içeriğinin yüceliği, Allah`a karşı türlü ifadelerle tezellülün dile getirilişi, medh ü senada bulunulması, af ve kereminin dilenmesi, yalvarılıp yakarılması vs. onun gerçek kaynağına en güzel işarettir. Bu yönleriyle Ehl-i Beyt ilminin en özlü ve kapsamlı kaynağıdır. Bu inci ancak o deryadan, bu cevher o madenden ve bu meyve o bahçeden çıkabilirdi.
Dualarda sık aralıklarla Hz. Peygamber (a.s.m.) ve Ehl-i Beyt`ine salavat getirilir; yani rahmet okunur. Bunun hikmeti, Hz. Peygamber`in (a.s.m.) duayı, teşekkürü fazlasıyla hak etmesi hasebiyle salâvâtın makbul bir dua olması, dolayısıyla ardından yapılan diğer duaların da kabulüne vesile olmasıdır.
“Sahife-i Seccadiye” adıyla tanınan bu eser, bir duâ kitabıdır. Ancak, aynı zamanda İmam Ali Zeynelabidin`in, hayatın maddî ve manevî her cephesiyle ilgili görüş ve kanaatlerine ilişkin bilgiler ihtiva etmektedir. Yüce Allah ve sıfatları hakkında bilgi, Allah`a karşı hamd ve şükür görevinin yerine getirilmesi, dünyanın mahiyeti, dünya malı ve zenginlik, ibadet hayatı, anne baba ve çocuklara karşı görevler, şeytana karşı alınacak tavır, günah ve tövbe, hayat ve ölüm, Cennet ve Cehennem, amel defteri ve hesap, kul hakkı, güzel ve kötü ahlak vs. ile ilgili görüşlerini güzelce yansıtmaktadır.
Eserin lafızlarının güzelliği, mânâlarının etkinliği, içeriğinin yüceliği, Allah`a karşı türlü ifadelerle tezellülün dile getirilişi, medh ü senada bulunulması, af ve kereminin dilenmesi, yalvarılıp yakarılması vs. onun gerçek kaynağına en güzel işarettir. Bu yönleriyle Ehl-i Beyt ilminin en özlü ve kapsamlı kaynağıdır. Bu inci ancak o deryadan, bu cevher o madenden ve bu meyve o bahçeden çıkabilirdi.
Dualarda sık aralıklarla Hz. Peygamber (a.s.m.) ve Ehl-i Beyt`ine salavat getirilir; yani rahmet okunur. Bunun hikmeti, Hz. Peygamber`in (a.s.m.) duayı, teşekkürü fazlasıyla hak etmesi hasebiyle salâvâtın makbul bir dua olması, dolayısıyla ardından yapılan diğer duaların da kabulüne vesile olmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder