3 Şubat 2010 Çarşamba

Değerlerimiz Ne Kadar Değerli?





Batılı değerlerin istilası altında yaşamaya alıştık. Batıya, batılı kelimelere ve batılı değerlere karşı eskiden belli bir direnç toplumda mevcuttu, şimdi ise neredeyse hiçbir filtre kullanmadan, çekinmeden daha doğrusu fark etmeden bu değersiz “değerleri” paylaşıyoruz.
Değerler bizim dünya görüşümüzü, hayat karşısında duruşumuzu, davranışlarımızı, kurallarımızı koşulluyor. Hemen hepimiz “hümanistiz” ama hümanizmin Allah’ın yerine insanın geçirilmesi anlamını taşıdığının farkında değiliz-ki buna dinde şirk denir-, yine hepimiz eğitimden yanayız ama çoğumuz için eğitim, kutsallıkla birlikte kaderi değiştiren bir araca dönüşmüş durumda. Benzer şekilde başarı ve yükselme tartışma ihtiyacı duymadığımız değerler arasında, iyi bir yaşam biçimi yine tartışamadığımız değerlerden.
Bütün olarak değerlendirildiğinde “dünyevi” bir yaşam biçimini belirleyen seküler değerlerin tümü bizlerin değerleri olmuş. Gelecek denildiğinde kıyameti anlayan, altın çağ denildiğinde Resulullah’ın devrini hatırlayan din denildiğinde Allah dostlarının yaşantılarını referans alan dindarlar gitti, yerlerine dünyevilerin değerleriyle değersizleşmiş insanlar geldi.
Bugün dindarlar dahil toplum ekonomik standartlara göre sosyalleşiyor. Herkes kendi dengiyle ve daha üstüyle hukuk oluşturmaya çalışıyor. Yoksullar, yetimler ve miskinler sadece “sadaka” verilecek ama arkadaş olamayacak kişiler olarak karşımıza çıkıyor. Kısa bir süre öncesine kadar kızlarımız başörtüsüyle okusun diye açılan özel okullar şimdi birer “statü” göstergesine dönüştü. Bizim kız sizin kızın kolejine gidiyor lafı için paralar harcanıyor. Bütün bunlar sadece şunu gösteriyor; Araf, münafıklıktan ve şirkten çok ötede değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder